YAĞMUR SONRASI KİTABININ ÖZETİ
Yıllar geçse de unutulmayan aşklar, yüreğe gömülen sevgiler… Gençlik yıllarını hatırlatan bir mektup, Tahiti’den Seatle’a gelir. Anne Cloway, Tahiti ismini görünce bile heyecanlanır. Anne’nin torunu büyükannesini bu kadar heyecanlandıran mektubun gizemini merak eder. Bunca yıl kimselere anlatmadan olayı yüreğinde taşıyan Anne Cloway, tüm yaşadıklarını torunu tennifer’e anlatmaya karar verir.
Lisede hemşirelik okulundan yeni mezun olan Anne Cloway, Gerard adında varlıklı bir ailenin oğluyla nişanlanacaktır. Gerard’ın ailesi nişan için parti düzenler. Nişan günü Anne’nin en yakın arkadaşı Kity ortalarda yoktur. Anne’nin gözleri hep Kity’yi aramaktadır. Kity davetlere hep geç gider; ama hiçbir partiye de beş saat geç kalarak gittiği olmamıştır. Anne’ningözleri bir an bir parıltı görür hemen dışarıda. Gider bakar ki Kity dışarıda perişan bir hâlade ağlamaktadır.
Kity’e ne olduğunu soran Anne’nin de zor bir kararı vermesi gerekmektedir. Anne de evlilik yolunda adım atmaktadır. Kity kendini yalnız hissetmekte ve hayatta olumlu anlamda adı kalması, bir şeyler yapabildiğini göstermesi için Bora Bora adalarına hemşire olarak gtmeye karar verir. Kity’yi çok seven Anne, onu yalnız bırakmak istemez ve o an orada Anne de Bora Bora adalarına gönüllü hemşire olarak gitmeye karar verir.
Anne’nin kararını duyan Gerard çok üzülür; ama nişanlısının kararına saygı duyduğunu, onu her zaman bekleyeceğini söyler. Kısa zaman sonra Anne ve Kity Bora Bora adalarına giderler. Adada birçok asker vardır. Adadaki başhemşire Hildebroad tüm hemşireleri toplar ve ada hakkında askerelerle mesafelerini korumaları gerektiği üzerinde bilgi verir. Hemşirelerin odaya gelmeleri üzerine odada bir şenlik düzenlenir.
Kity, albay Danahve’den hoşlanmaya başlar. Anne de Westry Green adında yakışıklı bir askerden hoşlanır; ama nişanlı olduğu aklına gelince uzak durmaya çalışır. Zaman geçtikçe Kity albay ile daha çok vakit geçirmeye, Anne ile sohbet etmemeye başlar. Anne de Westry’nin duygularına karşı koyamaz. Bu arada Gerard’dan duygu yüklü mektuplar Anne’ye geç de olsa ulaşmaktadır; ama Anne ne yazacağını bilemediği içinmektuplara cevap yazmaz.
Anne ile Westry bir bungolau keşfeder ve burayı kendi gizli evleri olarak görürler. Gizlice buraya gelip görüşürler. Kity’yi çok durgun gören Anne, Kity’nin hamile olduğunu öğrenir ve durumu başhemşireye bildirir. Kity hamile olduğunu herkesten saklar, doğuma kadar evinden çıkmaz. Bu sürede Anne, Kity’ye yardım eder. Başhemşire bebek doğunca Bora Bora adalarında yaşayan çocukları olmayan bir çifte verileceğini söyler. Kity de mecburen kabul eder.
Yine bir gün bungolauda iken bir çığlık duyar Anne, koşarak gider ve oradan hızlıca uzaklaşan bir karartı görür. Cinayetin işlendiği yere gider ve can çekişmekte olan kadının Tahiti’nin yerli halkından olan Area olduğunu görür. Bu duruma çok üzülen Anne, Westry ile birlikte Area’yı gömer. Cinayetin işlendiği bıçağı d a Westry’den gizlice bir ağacın altına gömer. Anne, cinayeti aklından silip atamaz, bir an önce her şeyin aydınlığa kavuşması için durumu yetkililere haber vermek ister; fakat Westry Anne’ye engel olur.
Cinayete tanık olduklarını söylerlerse, sonlarının hiç de iyi olmayacağını ve bunu ölene dek bir sır olarak saklamaları gerektiğini söyler. Artık adadan ayrılma zamanı yaklaşmaktadır. Bir yanda aşık olduğu adam Westry, diğer yanda nişanlısı Gerard vardır. Ne yapacağını bilemeyen Anne, Westry’den ayrılacağına da üzülmektedir. Gidecekleri gün gelip çatar. Aynı gün Anne ve Westry farklı şehirlere uçarlar.
Anne Seattle’ye geldiğinde vicdanı hâlâ sızlamaktadır; çünkü şahit olduğu bir cinayet vardır. Anne, Gerard ile evlenir. Aslında Gerard ile evlenmeye mecbur kalır; çünkü aşık olduğu adam Westry’e ulaşamamıştır. Oysa Westry, Anne’yi sonsuza dek bırakmayacaktı. Yıllar sonra Tahiti‘ye gelen mektup, Anne’ye adayı, adada yaşadıklarını ve Westry’i hatırlatır. Heyecanlanır.
Anne’nin torunu Jennifer, büyükannesine Tahiti’ye gitmeyi teklif eder. Anne bu zor kararı vermekte zorlansa da Tahiti’ye gitmeye karar verir. Anne cinayetin aydınlatılması için elinden geleni yapar, tüm bildiklerini anlatır. Her yıl Tahiti’ye bungolaularına gelerek Anne’yi bekleyen, ona mektuplar yazan, aşkını haykıran adam Westry’nin defterini bulur.
Anne, Westry’nin onu terk etmediğine inanamaz. Torunu Jennifer, Westry’i bulur ve genç aşıkları yaşlılıklarında buluşturur…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder