YARALI KİTABININ ÖZETİ
Hande, Kaan’ın çocukluk aşkıydı. İkisi de birbirini çok seviyordu. Kaan, Hande’ye şiirler yazıyordu. Liseyi birlikte okudular ve sıra üniversiteye geldi. Üniversiteyi de birlikte okumak istediler ve ikisi de İstanbul’u kazandı. Çok sevdikleri İzmir’den İstanbul’a geldiler. Üniversite’yi de burada birlikte bitirdiler.
Hande mezun olduktan hemen sonra kendine iyi bir iş buldu. Kaan bu konuda şanssızdı. Bir türlü iş bulamadı. Hande de zamanla ondan soğumaya başladı. Kaan en sonunda bir iş buldu. Pazartesi günü işe başlayacaktı. Pazar günü Hande’yle buluştular. Kaan mutlu haberi vereceği için çok mutluydu. Ama o mutlu haberi veremeden Hande ondan ayrılmak istediğini söyledi ve onu bırakıp gitti.
Kaan günlerce eve kapandı. Kendisine gelemedi. Arkadaşlarının çabasına rağmen kendisini toparlayamadı. Bir gece Hande olmadan yaşayamayacağına karar verdi ve bileğini kesip intihar etti. Komşuları onu kanlar içinde buldu ve hastaneye götürdü. Kaan kurtuldu ama bileğinde bir yara kaldı. Kaan’ın bu zor günlerinde arkadaşı Ayça ona yardımcı oldu. Kaan’ın eskisi gibi neşeli birisi olması için çaba harcadı. İşyerinde Kaan’a bir iş buldu.
Kaan yavaş yavaş hayata dönmeye başladı. İşyerinde Ece adında bir kızla tanıştı. Ondan hoşlanmaya başlamıştı. Fakat Kaan’ın kıza ilk dokunduğunda bileğindeki yara tekrar kanamaya başladı. Kaan Hande’yi ve yaranın sebebini anlattı. Ece ile bir ilişkiye başlayamadan ayrıldılar. Kaan bir sene sonra Duru’yla tanıştı. Duru’yla da aynı şeyi yaşadı. Duru’nun elini ilk tuttuğunda yarası yeniden kanadı. Kaan bu ilişkinin de olmaması gerektiğini anladı. Kaan bileğini sardı ve arabasıyla eve dönüyordu. Yolda giderken bir anda gözleri karadı ve yolda önce bir deniz topu sonra bir çocuk çıktı. Kaan hemen durdu ve arabadan inip çocuğun yanına gitti. Çocuk Kaan’ın yarasını gördü ve ona ‘Bazı yaralar sardıkça kanar.’ dedi.
Çocuğun söylediği söz Kaan’ın aklına takılmıştı. Bu sözü Facebook hesabında paylaştı. Biraz sonra Lavin isimli birisinin yazının altına alaycı bir yorum yaptığını gördü. Bu kızın kim olduğunu merak etti. Daha sonra yazdığı başka bir yazıya Lavin yine alaycı bir yorum yaptı. Kaan daha da merak etmeye başladı. Ayça’ya da danışarak Lavin’e arkadaşlık isteği gönderdi. Lavin de arkadaşlık isteğini kabul etti.
Lavin yaşamdan zevk alan bir kızdı. Fakat her ayın son cumartesi günü hüzünlenirdi. Çünkü bir ayın son cumartesi gününde sevgilisini bir kazada kaybetmişti. Onun mezarına ziyarete gidiyordu. Bu olayı ailesi bilmiyordu onun nereye gittiğini merak ediyorlardı. Lavin’in de başında o kazadan kalma bir yara vardı. Mezara her gittiğinde o yara yeniden kanıyordu.
Lavin ile Kaan uzun süre yazıştılar. Buluştular. İkisi de birbirine aşık olmaya başlamıştı. Lavin ölen sevgilisine ihanet ettiğini düşünüyordu. Bazen kardeşi Erdem ile konuşuyordu. Kardeşi Kaan ile birlikte olması konusunda onu destekliyordu. Kaan duygularından tamamen emin olunca Lavin’e bir yazı gönderdi ve ona aşık olduğunu söyledi. Lavin ona cevap vermedi. Telefonlarını açmadı. Kaan umutsuzluk içinde beklerken en yakın arkadaşı ayça evlendi ve Kaan onun nikah şahidi oldu. Ayça eşiyle birlikte yurt dışında yaşayacaktı. Kaan’a da onlarla birlikte gelmesi için ısrar ettiler. Ama Kaan Lavin’den vazgeçmedi.
Kaan bir cumartesi günü Lavin’in mezarlıkta olacağını düşünerek oraya gitti. Lavin ordaydı. Arabada giderlerken kaza geçirdiler ve Kaan komaya girdi. Kaan günlerce kendine gelemedi. Lavin bu sürede Kaan’ı ne kadar çok sevdiğini, onun ölmesinden çok korktuğunu anladı. Kazadan sonra kardeşi de ortadan kaybolmuştu. Lavin dertleşecek kimse bulamıyordu. Kaan bir türlü kendisine gelmeyince Lavin Hande’nin de bu durumdan haberdar olması gerektiğini düşündü ve ona haber verdi. Hande hasteneye geldiğinde Lavin Kaan’ın yanındaydı ve Lavin’in Kaan’a söylediklerini, onu ne kadar çok sevdiğini duydu. Daha sonra Hande Kaan’ın yanına girdi ve Hande onunla konuşurken Kaan gözlerini açtı.
Kaan Hande’nin yanında gözlerini açınca Lavin Kaan’ın Hande ile birlikte olması gerektiğini düşündü. Kaan’dan uzaklaşmaya başladı. Kaan günden güne iyileşiyordu. Ama Lavin’in eksikliğini hissediyordu. Hande’yi affetmişti ama artık onunla birlikte olamazdı. Lavin’in de kendisini sevmediğini düşünüyordu. Hande, Lavin’in Kaan baygın yatarken ona söylediklerini anlattı. Kaan da Lavin’in de onu sevdiğinden emin oldu. Lavin ile buluştular ve konuştular. Kaan konuşmaları sırasında kazaya sebep olan çocuğun Lavin’in rahmetli kardeşi Erdem olduğunu öğrendi. Lavin’in bir kardeşinin olduğunu bile bilmiyordu. Kaan’a ‘Bazı yaralar sardıkça kanar.’ sözünü söyleyen de Erdem’di. Erdem Kaan ve Lavin’in bir araya gelmesi için çok uğraşmıştı.
Kaan ve Lavin’in bundan sonra mutlu bir ilişkileri başladı. Evlendiler ve Erdem adında bir çocukları oldu. Artık ikisinin de yarası hiç kanamıyordu.
Hande mezun olduktan hemen sonra kendine iyi bir iş buldu. Kaan bu konuda şanssızdı. Bir türlü iş bulamadı. Hande de zamanla ondan soğumaya başladı. Kaan en sonunda bir iş buldu. Pazartesi günü işe başlayacaktı. Pazar günü Hande’yle buluştular. Kaan mutlu haberi vereceği için çok mutluydu. Ama o mutlu haberi veremeden Hande ondan ayrılmak istediğini söyledi ve onu bırakıp gitti.
Kaan günlerce eve kapandı. Kendisine gelemedi. Arkadaşlarının çabasına rağmen kendisini toparlayamadı. Bir gece Hande olmadan yaşayamayacağına karar verdi ve bileğini kesip intihar etti. Komşuları onu kanlar içinde buldu ve hastaneye götürdü. Kaan kurtuldu ama bileğinde bir yara kaldı. Kaan’ın bu zor günlerinde arkadaşı Ayça ona yardımcı oldu. Kaan’ın eskisi gibi neşeli birisi olması için çaba harcadı. İşyerinde Kaan’a bir iş buldu.
Kaan yavaş yavaş hayata dönmeye başladı. İşyerinde Ece adında bir kızla tanıştı. Ondan hoşlanmaya başlamıştı. Fakat Kaan’ın kıza ilk dokunduğunda bileğindeki yara tekrar kanamaya başladı. Kaan Hande’yi ve yaranın sebebini anlattı. Ece ile bir ilişkiye başlayamadan ayrıldılar. Kaan bir sene sonra Duru’yla tanıştı. Duru’yla da aynı şeyi yaşadı. Duru’nun elini ilk tuttuğunda yarası yeniden kanadı. Kaan bu ilişkinin de olmaması gerektiğini anladı. Kaan bileğini sardı ve arabasıyla eve dönüyordu. Yolda giderken bir anda gözleri karadı ve yolda önce bir deniz topu sonra bir çocuk çıktı. Kaan hemen durdu ve arabadan inip çocuğun yanına gitti. Çocuk Kaan’ın yarasını gördü ve ona ‘Bazı yaralar sardıkça kanar.’ dedi.
Çocuğun söylediği söz Kaan’ın aklına takılmıştı. Bu sözü Facebook hesabında paylaştı. Biraz sonra Lavin isimli birisinin yazının altına alaycı bir yorum yaptığını gördü. Bu kızın kim olduğunu merak etti. Daha sonra yazdığı başka bir yazıya Lavin yine alaycı bir yorum yaptı. Kaan daha da merak etmeye başladı. Ayça’ya da danışarak Lavin’e arkadaşlık isteği gönderdi. Lavin de arkadaşlık isteğini kabul etti.
Lavin yaşamdan zevk alan bir kızdı. Fakat her ayın son cumartesi günü hüzünlenirdi. Çünkü bir ayın son cumartesi gününde sevgilisini bir kazada kaybetmişti. Onun mezarına ziyarete gidiyordu. Bu olayı ailesi bilmiyordu onun nereye gittiğini merak ediyorlardı. Lavin’in de başında o kazadan kalma bir yara vardı. Mezara her gittiğinde o yara yeniden kanıyordu.
Lavin ile Kaan uzun süre yazıştılar. Buluştular. İkisi de birbirine aşık olmaya başlamıştı. Lavin ölen sevgilisine ihanet ettiğini düşünüyordu. Bazen kardeşi Erdem ile konuşuyordu. Kardeşi Kaan ile birlikte olması konusunda onu destekliyordu. Kaan duygularından tamamen emin olunca Lavin’e bir yazı gönderdi ve ona aşık olduğunu söyledi. Lavin ona cevap vermedi. Telefonlarını açmadı. Kaan umutsuzluk içinde beklerken en yakın arkadaşı ayça evlendi ve Kaan onun nikah şahidi oldu. Ayça eşiyle birlikte yurt dışında yaşayacaktı. Kaan’a da onlarla birlikte gelmesi için ısrar ettiler. Ama Kaan Lavin’den vazgeçmedi.
Kaan bir cumartesi günü Lavin’in mezarlıkta olacağını düşünerek oraya gitti. Lavin ordaydı. Arabada giderlerken kaza geçirdiler ve Kaan komaya girdi. Kaan günlerce kendine gelemedi. Lavin bu sürede Kaan’ı ne kadar çok sevdiğini, onun ölmesinden çok korktuğunu anladı. Kazadan sonra kardeşi de ortadan kaybolmuştu. Lavin dertleşecek kimse bulamıyordu. Kaan bir türlü kendisine gelmeyince Lavin Hande’nin de bu durumdan haberdar olması gerektiğini düşündü ve ona haber verdi. Hande hasteneye geldiğinde Lavin Kaan’ın yanındaydı ve Lavin’in Kaan’a söylediklerini, onu ne kadar çok sevdiğini duydu. Daha sonra Hande Kaan’ın yanına girdi ve Hande onunla konuşurken Kaan gözlerini açtı.
Kaan Hande’nin yanında gözlerini açınca Lavin Kaan’ın Hande ile birlikte olması gerektiğini düşündü. Kaan’dan uzaklaşmaya başladı. Kaan günden güne iyileşiyordu. Ama Lavin’in eksikliğini hissediyordu. Hande’yi affetmişti ama artık onunla birlikte olamazdı. Lavin’in de kendisini sevmediğini düşünüyordu. Hande, Lavin’in Kaan baygın yatarken ona söylediklerini anlattı. Kaan da Lavin’in de onu sevdiğinden emin oldu. Lavin ile buluştular ve konuştular. Kaan konuşmaları sırasında kazaya sebep olan çocuğun Lavin’in rahmetli kardeşi Erdem olduğunu öğrendi. Lavin’in bir kardeşinin olduğunu bile bilmiyordu. Kaan’a ‘Bazı yaralar sardıkça kanar.’ sözünü söyleyen de Erdem’di. Erdem Kaan ve Lavin’in bir araya gelmesi için çok uğraşmıştı.
Kaan ve Lavin’in bundan sonra mutlu bir ilişkileri başladı. Evlendiler ve Erdem adında bir çocukları oldu. Artık ikisinin de yarası hiç kanamıyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder